PSYCH-K®️ Nasıl Çalışır?

Bilinçli beynimizin ön lobunda, sol ve sağ beyin olmak üzere farklı işlevlere sahip iki bölüm bulunmaktadır. İşlevleri genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

Sol Beyin: Mantık, düşünce süreçleri, problem çözme, analiz yapma, detaylara odaklanma gibi bilişsel işlevleri yönetir.

Sağ Beyin: Duygular, sezgiler, bütüncül bakış açısı, sentez yapma yeteneği, empati gibi daha duygusal ve yaratıcı işlevleri yönetir.

Her iki beyinde de aktivite olmasına rağmen, genellikle bir taraf diğerine göre daha baskındır. Bu, kişiden kişiye değişebilir.

PSYCH-K®️ seansları, her iki beyindeki potansiyelin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Bu sayede "Tam Beyin Hali" olarak adlandırılan bir durum oluşur ve tam performans gösterebiliriz. Bu seanslar, bilinçaltında istediğimiz değişiklikleri gerçekleştirmemizi sağlar. Bu, bilinçaltındaki "yazılımı" istediğimiz şekilde değiştirme imkanı sunar.

Bu yöntem, bilinçaltındaki inançları, düşünceleri ve davranış kalıplarını dönüştürmek için kullanılır. PSYCH-K®️, beyin ve beden arasındaki iletişimi güçlendirerek, kişisel gelişim, özgüven artırma, hedeflere ulaşma gibi konularda destek sağlayabilir.

Üstteki resim bir PSYCH-K®️ seansı sırasında alınan EEG-elektroensefalogram örnekleri ile bireydeki beynin tam beyin haline dönüşümünü göstermektedir (beyin kesidine yukarıdan bakış; önde burun, sağ ve solda kulaklar gözükmektedir).

Kırmızı bölüm bireyin seans öncesi beyninin aktiv olan kısmını gösterir; bu örnekte birey seans öncesi sol beyin ağırlıklıdır. 

Seans sonrası lacivert bölge, bu örnekte sağ beyin, kırmızı bölgeye ilaveten aktivleşmiştir. Yani birey her iki lobuda kullanarak tam beyin haline geçmiştir. PSYCH-K®️’de bu sürece “dengeleme” adı verilmektedir.

Ayrıca, bilinçaltı sadece şimdiyi bildiği için değişim istenen durumun ne kadar eski yada ne kadar kuvvetli oluşmuş olması değişimi engelleyecek bir unsur olmaktan çıkar. Dolayısıyla değişim çoğu zaman hızlıca olabilmektedir. 

PSYCH-K®️’yi diğer modalitelerden ayıran diğer bir husus ise değiştirilmek istenen durumunun kaynağına sebeplerine inmesine gerek duymamasıdır. Sadece rahatsız eden duygu durumu yerine olmasını istediğin duygu durumunu hayal etmek değişim prosesi için yeterlidir.

PSYCH-K®️’yı keza özgün kılan diğer bir hususta beden-zihin-ruh olarakta tanımlayabileceğimiz bilinçaltı, bilinç ve üst bilincin işbirliği yapmalardır. Çünkü bir PSYCH-K®️ seansında üstbilinçten istenilen değişime onay istenir ve ancak ondan sonra seans devam eder. Akabinde bilinçli zihnin istediği değişim bilinçli zihinden  bir milyon kere daha hızlı çalışma kapasitesine sahip bilinçaltında oluşturulur.

Bilinçli zihnimizin üst bilinç ve bilinçaltı ile iletişimi PSYCH-K®️’ye özgü kas testi ile gerçekleştirilir.

Bilinçli zihin ancak  40 bit/bilgi/saniye işleyebilirken, bilinçaltı 40 milyon bit/bilgi/saniye işleyebilmektedir.

Afirmasyonların işe sınırlı yaramasının sebebi bilinçaltının bu muazzam proses gücündendir. Şayet bilinçaltı afirmasyonu desteklemiyorsa bilinçli zihnin istediği değişim için destek alamaz ve değişim nadiren  kalıcı olur.

Sonuçta bu 3 bilincin işbirliği sayesinde istenilen değişim için gerekli zemin oluşur.